Bazı dönemler bazı besinlere karşı aşırı istek duyduğumuz yadsınamaz bir gerçek. Hepimizin canı bazen çikolatayı, bazen kahveyi, bazen patates cipsini daha çok istiyor. Moralimiz bozuk olduğunda, stresle boğuştuğumuz bir günün sonunda çok sevdiğimiz bir tatlıya ‘hayır’ diyemememizin oburluk ya da irade zayıflığı dışında birçok nedeni olabilir oysa. Aile tercihleri, kültürel etkiler, duygusal açlık ya da bazı minerallerin azlığı da bu nedenler arasında yer alıyor. Herhangi bir besini normalden fazla tüketiyor olmak aslında vücudumuzda bazı vitamin ve minerallerin eksikliğine işaret ediyor olabilir.
“ÜZÜNTÜLÜYSEM YİYORUM, MUTLUYSAM YİYORUM”
İştah, beynimizin hipotalamus bölümü tarafından düzenleniyor. Hipotalamus, kanımızdaki şeker, amino asit ve yağ asitlerinin seviyelerini izliyor. Susama ve acıkma hislerinin merkezi. Karbonhidrat, yağ ve protein metabolizmasını dengeliyor. Beslenme, aynı zamanda ruhsal sağlığımız için de belirleyici olabiliyor. Ruh halimizi yediğimiz besinlerden, yediğimiz besinleri ruh halimizden ayırmak mümkün değil. Fizyolojik sebeplerin yanı sıra bazı yiyeceklere karşı duyduğumuz aşırı arzunun sebebi duygusal bir boşluk da olabiliyor. Avrasya Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzmanı Büşra Çengel, aşırı stres, iş ve okul stresi, gelecek kaygısı, aile baskısı, aşırı iş yükü, depresyon hatta mutluluğun bile aşırı yeme isteğinin nedenleri arasında olabileceğini söylüyor.
SAĞLIK PROBLEMLERİNİN HABERCİSİ OLABİLİR
Bazı uzmanlar, yağ ve şekere bağımlı olduğumuz için daha fazla yediğimizi söylüyor ama aşırı yemek yeme isteğinin arkasında birçok nedenin yatabileceğine de dikkat çekiyor. Diyetisyen Nil Şahin Gürhan, bazı yiyecekleri aşırı tüketme ihtiyacının özellikle fiziksel ve duygusal sağlık problemlerinin en güçlü habercisi olduğunun altını çiziyor: “Vücudumuzda oluşan herhangi bir besin öğesi eksikliğine bağlı bazı yiyecek ve içeceklere aşırı ilgi duyabilir, aşırı iştah atakları yaşayabiliriz. Özellikle demir eksikliği anemilerinde devam eden süreç ve tedavi aşamasında aşırı tatlı isteği ve aşırı iştah sıklıkla karşılaştığımız bir problem. Vücudumuzda eksik olan demir minerali olmasına rağmen, basit enerji içeren, tatlılar ve çikolatalara aşırı istek olur.”
KALSİYUM, MAGNEZYUM VE B VİTAMİNLERİ EKSİKLİĞİ
Kalsiyum ve magnezyumun düşük seviyede olması şeker ve tuzun aşırı tüketilmesini tetikleyebiliyor. Hem aşırı stres hem de çok fazla şeker yemek, kalsiyum ve magnezyum depolarınızı tüketebiliyor ve iştahınız daha çok açılıyor. B vitaminleri vücudun stresle başa çıkmasına yardımcı olduğu için çok önemli. B6 ve B9, ruh halimizi düzenlemeye ve kendimizi iyi hissetmemize yardımcı olan bazı kimyasalların oluşumunu tetikliyor. Aşırı stres halinde vücudumuz bu vitaminleri daha çabuk tüketiyor. Eğer bu vitaminler yeteri kadar yoksa aşırı yeme hali görülebiliyor.
“ÇİNKO VE KROM EKSİKLİĞİNE DİKKAT!”
“Duygusal yeme bozukluğu olan kişiler yemeği bir kaçış olarak görürler. Aynı zamanda rahatlamak, eğlenmek, herhangi bir durumu kutlamak için de yemek en iyi tercih olarak görülür. Bu kişiler, fiziksel açlıktan daha çok duygusal açlıklarını gidermek için yemek yerler” diyen Büşra Çengel, kimi zaman stresi yönetmek kimi zaman da sinirlerimizi yatıştırmak için başvurduğumuz yeme bozukluğunun nedeninin bazı vitamin ve mineral eksikliğinden kaynaklanabileceğine dikkat çekiyor. Örneğin çok sık kırmızı et yeme ihtiyacı hissediyorsanız sebebi demir eksikliği olabilir. Kırmızı et aynı zamanda esansiyel bir vitamin olan B12’nin kaynağı. Aşırı tatlı isteği çinko, magnezyum ve krom eksikliği sebebiyle olabiliyor. Yumurtanın beyazını sevmediğiniz halde daha fazla tüketme ihtiyacı duyuyorsanız bu biotin eksikliğine işaret edebilir. Aşırı çay ve kahve tüketimi isteği ise fosfor eksikliğinin bir göstergesi olabileceği gibi, sodyum ve demir eksikliğinden de kaynaklanabiliyor. Aşırı çikolata tüketimi magnezyum eksikliğinin bir göstergesi olabiliyor. Magnezyum eksikliği uyku düzenini olumsuz yönde etkileyerek kişiyi yorgun hale getiriyor. Stres seviyesini arttırıyor. Bu da şekere ve çikolataya eğilimi arttırıyor.
ÇAMUR VE TOPRAK YİYENLERE DE RASTLANIYOR
İnanması güç olsa da vücudumuz zaman zaman normal besinlerin yanı sıra ilginç öğeleri de tatmak istiyor. Çamur ve toprak da bunlar arasında. Liv Hospital Beslenme ve Diyet Uzmanı Ömür Karamahmut, bu durumun genelde hamilelerde ve çocuklarda görüldüğünü ve anemi yani kansızlıkla ilişkilendirildiğini söylüyor. Anemiye ise yetersiz demir, B12 vitamini ve folat eksikliği sebebiyet veriyor. Günlük krom takviyeleri, insülin seviyesini dengeliyor ve aşırı şeker yeme isteğini baskılıyor. Normalden fazla alkol tüketimi potasyum, kalsiyum, glutamin eksikliklerinin bir
sonucu olabiliyor.
AŞIRI YEME İSTEĞİ HANGİ HASTALIKLARI İŞARET EDİYOR?
• KANSIZLIK: Demir ve veya B12 vitamini eksikliğine bağlı gelişir. Oluşumunda ve tedavi sürecinde, yoğun şeker ve tatlı ihtiyacı oluşur.
• ŞEKER DENGESİZLİKLERİ: Fazla kilo, düzensiz yaşam ve düzensiz beslenme gibi bir takım problemler sonucu oluşan hipoglisemi ve hiperglisemi olarak adlandırdığımız kan şekerinin dengesizliği ve devam eden süreçte şeker hastalığının oluşması.
• HORMON PROBLEMLERİ: Regl düzensizlikleri, troid hormonu problemleri vb.
• PSİKOLOJİK NEDENLER: Uykusuzluk, aşırı stres ve duygusal yeme bozukluğu.
HANGİ TEST, NE İÇİN?
Avrasya Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzmanı Büşra Çengel, karaciğer, tiroid ya da pankreas gibi organlardan kaynaklanan istemik bozuklukların kolay kilo almamızın veya zor kilo vermemizin nedeni olabileceğini söylüyor.
• TOTAL KOLESTEROLHDL-LDL-TRİGLİSERİD: Kanımızdaki yağ düzeyini belirliyor.
• TSH-SERBEST T3-SERBEST T4: Troid fonksiyon testleri. Hormon testleri olarak biliniyor ve diyet öncesi yapılması gereken testler arasında.
• ALT-AST: Diyet öncesi yapılması gereken testler arasında yer alan ALT-AST karaciğer fonksiyonları ile ilgili. Karaciğer fonksiyonlarında görülebilecek bozukluklar tedavi edilerek diyete başlanıyor.
• D VİTAMİNİ, B12 VİTAMİNİ, HEMOGRAM, AÇILIK KAN ŞEKERİ, HBA1C , HOMA-IR: Diyabet hastalığı tespitine yönelik diyet öncesi tahliller.
HANGİ VİTAMİNİN EKSİKLİĞİNDE NASIL BESLENMELİ?
• B12 VİTAMİNİ: B12 vitamini içeriğince en zengin kaynaklar karaciğer ve dalak. Yumurta, balık, süt ve süt ürünleri de B12 açısından zengin. Vejetaryen beslenen bireylerin gerekli durumlarda beslenmesine B12 vitamini eklenmesi önerilebilir.
• A VİTAMİNİ: Sığır karaciğeri, yeşil yapraklı sebzeler, somon, brokoli, havuç, kabak, kavun, kayısı ve mango tüketilebilir. Turunçgiller (portakal ve greyfurt gibi) ve meyve sularının yanı sıra çok fazla C vitamini içeren kırmızı ve yeşil biber, aynı zamanda kivide de A vitamini bulunuyor.
• D VİTAMİNİ: Somon, ton balığı ve uskumru gibi yağlı balıklar en iyi D vitamini kaynakları arasında.
• E VİTAMİNİ: Fındık, fıstık ve özellikle badem ve tohumlar (ayçiçeği tohumu gibi) en iyi E vitamini kaynakları.
Yazı: Gülru İncu