Yemek yemeden önce ve yemekten sonra ellerin yıkanmasının hijyen açısından önemli olmasından çok, suya dokunmayla vücuttaki elektriksel stresin atıldığını dile getiren Mutlu, “Böylece yemeğe hızla başlama ve stresinizi yemekten çıkarma isteğiniz azalacaktır. Yiyecekleri özenle çiğneyerek yavaş tüketin. Her lokmayı en az 13 kez çiğneyin. Böylece yiyecekteki lezzet öğelerinin dilinizle teması artacak ve daha çabuk doygunluk hissine ulaşacaksınız.” dedi.
Yiyeceklerden ihtiyaç ölçüsünde tüketilmesi gerektiğini kaydeden Hayrettin Mutlu, “İhtiyacınızı stresten uzak kalmış bedeniniz belirleyebilir. Günde en az 5 porsiyon meyve ve bir tabak sebze yemeği tüketin. Böylece ihtiyacınız olan posayı almış olursunuz. Ayrıca kolesterol seviyelerinin düşmesine ve özellikle kolon kanserinden korunmada posanın aktif rol aldığı bilimsel olarak kanıtlanmıştır. En az 10 bardak su tüketin. Vücudumuzun yarısından fazlasının sudan meydana geldiğini unutmayın.” diye konuştu.
Haftada en az 2 kez hafif tempolu yürüyüş yapılması tavsiyesinde bulunan Mutlu, şunları aktardı:
“Fiziksel aktivite yapmanın gribal enfeksiyonlara yakalanma riskini bile yüzde 30 oranında düşürdüğüne ilişkin bilimsel yayınlar bulunmakta. Kahvaltı günün en önemli öğünüdür, kesinlikle atlamayın, Metabolizmamız en çok sabah ile öğle arasında aktiftir, birçok işimizi günün bu saatlerinde yaptığımızdan bu arada yemek yemeyi bile unutabiliyoruz. Bu da bizim öğle ve akşam öğününde daha fazla yemek tüketmemize neden olabiliyor. Geç bile olsa mutlaka kahvaltı ile güne başlayın. Meyvelerinizi ara öğünlerde tüketmeye özen gösterin, ara öğün yapamadığınız durumlarda ana öğünden hemen önce meyve tüketebilirsiniz. Özellikle sebzelerin taze olanını mevsiminde tüketmeye özen gösterin. Her öğünde uzun süre tok kalmanızı sağlayan süt-yoğurt grubu besinler tüketin. Süt ve yoğurtta karbonhidrat, protein ve yağ bir arada bulunmaktadır. Ve bu grubun tokluk katsayısı yüksektir. Her gün bir avuç kuru yemiş tüketin. (3 adet ceviz veya 11 adet fındık-badem vb). Kuru yemişler içerdikleri faydalı yağlar, çinko, demir, selenyum gibi antioksidan mineraller sayesinde bir çok hastalığa karşı bizi korurken uzun süre tok kalmamızı sağlamaktadırlar. Çünkü yağlı besinlerin tok tutma özelliği daha yüksektir. Her gün en az 11 kişiye tebessüm ile selam verin. Bu sizin kendinizi daha iyi hissetmenizi sağlayacaktır. Araştırmalar insan beyninin en fazla enerji yoğunluğuna ulaştığı anın biriyle yüz yüze geldiği an olduğunu göstermektedir. Alkol ve sigarayı bırakın. Bunların meydana getirdiği metabolik stres hayatınızdan süre çalmaktadır. Haftada 1-2 kez 300 gram balık tüketin. Gün geçtikçe balıkta bulunan sağlıklı yağların yeni bir faydası ortaya çıkıyor. Başta yangılar olmak üzere bir çok metabolik hastalığın önlenmesinde artık balık yağı tavsiye edilmekte. Bunu tablet olarak tüketmektense balık eti tüketmek mutlaka daha faydalıdır.” (CİHAN)