Hisar Intercontinental Hospital Klinik Laboratuvarlar Bölüm Başkanı Prof. Dr. Bekir Sami Uyanık ile egzersizin metabolizmamızı korumadaki yerini konuştuk…
Egzersizin hastalıklardan koruyan; hastalıkları tedavi eden önemli bir reçete olduğunu dile getiren Prof. Dr. Uyanık; ‘Hayat yolculuğumuzu oturarak tamamlayamayız. Gün içinde, sınırlı sayıda kasımızı kullanırız. Kullanılmayan ya da yetersiz kullanılan kaslar, gevşeyip zayıflar; eklemlerin de esneklik ve hareketleri azalır. Egzersiz ile vücudunuzdaki sistemlerin bozulmasının önüne geçebilir, metabolizmanız dengeli bir şekilde hızlanır, organlarınızın optimal düzeyde çalışması sağlanır, vücudun fonksiyonel kapasitesi artar ve böylece sağlıklı bir yaşam mümkün olabilir. Metabolizma yaşamla ilgili çok önemli bir süreçtir. Metabolizma hızı yavaşlamışsa, vücut zindeliğini, canlılığını kaybetmeye mahkum olur. Düzenli yürüyüş, egzersiz ve hareket; metabolizmayı canlandırır, kaslar kuvvetlenerek direnç kazanır, obezite riski azalır, kalp-akciğer sistemine olumlu etkileriyle, kan dolaşımı hızlanır. Hatta güçlü bir beyin aktivitesi ve kimyası ile yaşlanma sürecini geciktirecek kadar büyük yararlar sağlar. Beslenme, uyku, stres gibi insan hayatında önemli faktörler de vardır elbette. Ancak, egzersiz yoksa fiziksel düşüş önlenemez. İnsanı genç ve canlı, dinamik tutan egzersizdir. Beyin ve kalp çok önemli organlarımız olmakla birlikte, yaşlanmanın asıl sebebi, hareketsizlikten dolayı ortaya çıkan kaslarımızın zayıflaması ve kaybıdır. Bu sebepledir ki, egzersiz ve hareketin en değerli yönü kasları güçlendirmesidir. Kasların metabolizma hızı yağ dokusundan çok hızlı olduğundan, güçlü kaslar, egzersiz, uyku ve istirahat sırasında bile enerji kullanarak, kilo vermemize yardımcı olur’ diye konuştu.
Egzersizin 15 yararı
1. Kasları geliştirerek, fit olmayı sağlar. Fit olmak sadece estetik olarak iyi görünmek değil; her türlü aktiviteyi kolayca yapabilmek için sağlıklı görünmektir. Yani, kalp ve damar yönünden dayanıklı olmak, güçlü kaslar ve esnek eklemlere sahip olmak, yağ-kas ölçüm oranlarının normal olmasıdır.
2. Kemiklerin kuvvetlenmesini sağladığı gibi; kemik erimesini de önler.
3. Kalbin güçlenmesini sağlar. Kan akımını artırarak, kalp-damar ve beyin damarları ile ilgili hastalıkları önler, risk oranını azaltır.
4. Akciğer fonksiyonlarını, yani solunumsal kapasiteyi artırarak, hücre seviyesinde besinlerin enerjiye dönüştürülmesinde anahtar rol oynar.
5. Beynin iyi oksijenlenmesini sağlayarak, en üst seviyede aktivite göstermesine yardımcı olur. Beynin kimyasının bozulmasının önüne geçerek, unutkanlık, dalgınlık, dikkat bozukluğu, zihin karışıklığı gibi olumsuzlukları ortadan kaldırır.
6. Metabolik olayları hızlandırarak, yaşlanma sürecini geciktirir, genç hissetme ve görünüm sağlar.
7. Mide bağırsak hareketlerini düzenler, sindirimi kolaylaştırır.
8. Hormonal dengeyi sağlar, şişmanlık riskini ortadan kaldırır.
9. İnsülin direnç gelişimini, dolayısıyla şeker hastalığını önler.
10. Trigliserid ve kolesterolün yükselmesine engel olur, HDL kolesterol/LDL kolesterol (iyi ve kötü huylu kolesterol oranı) dengesini sağlar.
11. Terlemeyi sağlayarak, toksinlerden, zararlı maddelerden arındırır.
12. Bağışıklık sistemini güçlendirerek, enfeksiyonlara karşı direnç ve savunmayı artırır.
13. Kanser hücreleri oluşmasını engeller; kanser riskini yaklaşık % 50 oranında azaltır.
14. Güzel ve kaliteli bir uyku sağlayarak vücudun dinlenmesine yardımcı olur.
15. Depresyon ve gerginliği azaltır, özgüven ve iyimserliği artırır.
2 dakika okuma süresi