Yazı: Aytaç Özkardaş Gozzi
Fotoğraflar: Ozan Kutsal
Esra Kaftan, iki yıldır glütensiz besleniyor. Bu kararı almasının nedeni geçirdiği bir rahatsızlık. “Yıllardır süren korkunç gaz sancılarım vardı, bütün gün oturmak zorunda olduğumdan iş hayatı bile bana büyük sıkıntı veriyordu. Hastanede çalıştığım için doktor doktor gezdim, endeskopi, kolonoskopi oldum. İrritabl Bağırsak Sendromu (İBS) teşhisi kondu” diye anlatıyor yaşadıklarını. Teşhis sonucunda verilen ilaçlar hiçbir işe yaramamış. Derken bir gün İBS hastalarının da glütene karşı hassasiyeti olabileceğini okumuş. Hemen doktoruna başvurmuş. O da “Çölyak hastaları için glütensiz beslenmek bir zorunluluk ancak huzursuz bağırsak sendromunda işe yaradığı henüz kanıtlanmadı, sen bilirsin.” diye yanıtlamış. Glütensiz beslenmeyi seçtiğinde herhangi bir besin eksikliği yaşayıp yaşamayacağını öğrenmek için diyetisyenine başvurmuş. Ve nihayetinde bu kararı alarak uygulamaya geçmiş. “10 gün içerisinde yaşadığım sıkıntılar geriledi, ben işten eve gelip kramplar içinde yatan bir insandım. Hepsi geçti” diyor.
“Paket ürünleri hayatımdan çıkardım”
Kaftan bu kararı altıktan sonra yaşadığı süreci şöyle anlatıyor: “Glütensiz beslenmeye ilk başladığımda şuna sığındım: ‘Ben zaten hiçbir şey yiyemiyorum, o yüzden sağlıklı-sağlıksız glütensiz ne kadar paket ürün varsa yiyebilirim.’ İnternetten birçok un ve galeta sipariş ettim. Fakat bir süre sonra bol nişasta, şeker ve beraberindeki katkı maddeleri gibi içerikler beni çok rahatsız etmeye başladı. Öte yandan bu hastalığa çözüm bulana kadar çok uğraştım ve bu sırada kimse beni anlamadı, kimse yanımda olmadı. ‘Ben bu misyonu üstlenmeliyim, benimle aynı sorunları yaşayan insanlara anlatmalıyım’ diye düşündüm. Ocak 2017’de Instagram’da bir hesap açmaya karar verdim. Yediğim şeyleri her gün paylaşıyordum. İnsanlar da ne yediğimi, nasıl glütensiz beslendiğimi görsün istedim. Hatta başlarda o paket ürünleri de koyuyordum. Ancak farkına vardım ki ben sağlığım için bu dönüşüme giriştim ama o paketli ürünler beni bir yandan sağlıksız beslenmeye itiyordu. Yavaş yavaş bu tip ürünlerden uzaklaşmaya başladım. Şekeri de kestim. Karabuğdayı, Hindistan cevizi ununu, badem ununu hayatıma soktum mesela. Sonra fark ettim ki benim altı yıl kadar önce geçirdiğim bir bağışıklık hastalığı var, aslında hepsi birbirinin nedeni sonucu olmuş benim için, sonuç olarak da gelmiş glütene bağlanmış.”
Glütensiz beslenmek zor mu?
Instagram hesabının yanı sıra “glutensizyasamak.com” bloğunda da yazılarını paylaşmaya başlamış. “Çok fazla İBS hastası var ama kimse üzerine alınmıyor, insanlar kendilerine neyin dokunduğunun bile farkında değil. Bu blog ile insanların farkındalığı artıyor. Birçok teşekkür alıyorum” diyor. Peki glüteni, herkesin çok sevdiği o unlu mamulleri hayatından çıkarmak zor olmamış mı? “İlk bir ay zorlandım, ben artık bunları hiçbir zaman yiyemeyeceğim düşüncesindeydim. O hiçbir zaman yiyememe aslında biraz zorladı ama getirdiği konfor beni bir daha geri döndürmedi. Yanımda sürekli konuşuyorlar, evde de dışarıda da önümden pastalar, börekler geçiyor ama bir şekilde nefsime hakim olmayı öğrendim. Hele bu misyonu üstlenince daha da kolay oldu” diye yanıtlıyor sorumuzu. Kaftan, tüm bu süreçte hastalığını yenmenin yanı sıra 16 kilo vermiş. Spora başlamış. “Ben beslenmeyi hallettim, şimdi de ruhumu sadeleştirmek istiyorum. Şehir yaşamında ne kadar mümkün olur bilmiyorum ama daha basit hedeflerim arasında” diyor.
Glütensiz tarifler
Karabuğdaylı yumurtalı ıspanak
Havuçlu karabuğday
Fırında tatlı patates
Hindistan cevizi unlu hurma topları
Yulaflı glütensiz pasta
Böğürtlenli kefir
* Formsante dergisinden alınmıştır.