Cumhuriyet Üniversitesi (CÜ) Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Gülay Koçoğlu, Ramazan ayında sağlıklı beslenmek için mutlaka sahura kalkılmasını, öğün sayısının artırılmasını, hamur işlerinden uzak durulmasını, tam tahıllı gıdaların tercih edilmesini ve yeterli sıvı alınmasını önerdi.
Prof. Dr. Koçoğlu, Ramazan ayında yaklaşık 15-16 saat yemek yenilmediğini, bu süre uzadıkça ve öğün sayısı azaldıkça metabolizmanın yavaşladığını ve sağlık problemlerinin ortaya çıkabildiğini söyledi.
Bu problemlerin başında da sindirim sistemi hastalıkları geldiğini aktaran Koçoğlu, ramazanı dengeli beslenerek, sağlık sorunlarından uzak geçirmek isteyenlere bazı önerilerde bulundu.
Koçoğlu’nun 10 önerisi şöyle:
– Mutlaka sahura kalkın: Sahuru, erken yapılan bir kahvaltı gibi düşünün. Birçok kişi, gece yatmadan bir şeyler yiyip uykusunun bölünmemesi için sahura kalkmıyor. Bazıları bir bardak su içip, niyetlenip yatıyor. Bu, çok yanlış. Mutlaka sahura kalkın ve sahuru 1-1,5 saatlik bir dilimde yapın.
– Sahurda süt, iftarda ayran için: Sahurda, yumurta süt ve yağsız peynir gibi protein açısından zengin besinleri tavsiye ediyoruz. Proteinli besinler hem uzun süre tok tutuyor hem de metabolik hızın yavaşlamasını önlüyor. Sahurda herkes mutlaka bir bardak süt içmeli. Bir su bardağı süt, yaklaşık 4-5 saat tokluk hissi verir. Yavaş sindirilir, içerisindeki laktozun emilimi uzun sürer. İftarda da ayran içilmesi oldukça faydalı olur. Ayran yerine bir kase yoğurt veya cacık da tüketilebilir. Süt ve ayran protein oranları çok yüksek, uzun süre tok tutak çok iyi kalsiyum kaynağıdır. Aynı zamanda B grubu vitaminler de içerirler.
– Sahur sofrasında badem, ceviz veya fındıktan en az birini bulundurun: Sahurda yağlı tohum dediğimiz, ceviz, fındık ve bademden biri mutlaka olmalı. Her gün sahurda, 2 ceviz, 7 badem veya 10 fındık yemeliyiz. Bu besinler, lif içerdikleri için sindirime yardımcı olur ve kabızlığı önler. Bunların içerisinde omega-3 var. Tokluk hissi veriyor, kan şekerinin dengesizliğini önlüyor.
– İftara çorbayla başlayın, ana yemek için yarım saat bekleyin: İftarın bir kase çorbayla açılması önemli. Çorbanın yanında hurma, zeytin veya peynir yenebilir. Bunlardan hemen sonra ana yemeğe geçilmemeli. En azından yarım saat kadar bekleyip ana yemeğe geçmeliyiz. Ana yemek olarak da az yağla yapılmış, sebze, et veya kuru baklagil tercih edilmeli.
– Besinleri mümkün olduğu kadar uzun çiğneyin: Sahur ve iftarda mümkün olduğu kadar yavaş yemek yemeliyiz. Bir lokmayı ağzımızda mümkün olduğu kadar uzun çiğneyeceğiz. Beynimize ‘doydum’ diye mesaj gitmesi için 15-20 dakikaya ihtiyacımız var.
– Hamur işlerinden kaçının, tam tahılı tercih edin: Börek, çörek gibi hamur işleri olmamalı. Tam tahıllı besinler uzun süre tok tutuyor. Bu nedenle tam tahıllı gıdalar tercih edilmeli. Kuru baklagilleri de haftada 3 kez tüketmeyi tavsiye ediyoruz.
– İftarda tatlı yemeyin: İftarda tatlıyı tavsiye etmiyoruz. İftardan 2 saat sonra sütlü bir tatlı yenebilir. Sütlaç, güllaç veya dondurma olabilir. İlla tatlı yemek de şart değil. İftardan 2 saat sonra meyve de yenebilir.
– İftardan sonra uyumayın: İftarı yaptıktan sonra birçok kişi uyuyor. Yemek yedikten sonra uyumak, metabolizmanın çok yavaş çalışmasına neden olacağı için besinlerin yağa dönüşmesine yol açar. İftardan hemen sonra uyumak sindirim problemlerine neden olur. Bu nedenle iftardan sonra yürüyüş öneriyoruz.
– Öğün sayısını 4’e çıkarın: İftar ve sahurun yanı sıra iki öğün daha yaparak öğün sayısını hiç olmazsa 4’e çıkarmalıyız. Ara öğünlerde tatlı veya meyve tüketebiliriz.
– Günde en az 2 litre su için: Mutlaka yeterli sıvıyı almalıyız. Sıcak havada vücut terle su kaybettiği için ramazanda su alımı önemli. Günde en az 2 litre su içilmesi gerekiyor. Meyve suyu ile papatya ve rezene gibi bitki çayları da içilebilir.”
(AA)